İŞ KURARKEN DÜŞEBİLECEĞİN TUZAKLAR

İş kurarken düşebileceğin tuzaklar

İş kurarken düşebileceğin tuzaklar

Birilerinin beni güdülemesini beklemek

Evden çalışacak isek öncelikle bunun disiplinini ve sistemini kurmalıyız. Evden iş yapan bir arkadaşım saat 11 de halen pijamayla kahvaltıya oturuyor. Kızını saat 11:30 da anaokuluna bırakıyor. (Aslında saat 08:00 de bırakabilir). Eğer bilim insanı ya da yazar değilseniz ve kazancınızı insanlara ulaşarak, mesai saatleri içinde sağılıyor iseniz, yataktan kalkmak, Tibet’in gençlik pınarı hareketlerini yapmak ve saat 9 u geçirmeden kahvaltıyı bitirmek gerekiyor. İş yeri insanı güdüler, işe başlama, bitirme saatleri disiplini verir. Eğer daha fazla kazanayım diye işi bırakıp evde birilerinin sizi güdülemesini beklerseniz hazırı hemen tüketirsiniz. Rahata alışmak o kadar kolaydır ki, bir hastalık gibi çevreler, tembellik sizi pençesine düşürür.

Evde kendi disiplinini sağlayamayacak olanlar aman sakın diyorum işi bırakmayın. ‘Azıcık aşım, dertsiz başım’ felsefesi tam size göre. Konfor alanının dışına çıkarsanız kaybolursunuz. Zaten herkesin girişimci olduğu bir dünya yok. İş dünyasının çarkları nasıl dönecek. Kendi yapmak istediğiniz iş normal kazancınızın üstüne bir kazanç getirmiyor ise mevcut düzeni niye bozasınız.

Yapmak istediğin işi bulmak

Bu başlı başına çalışılması gereken bir konu. Çok iyi satan bazı ürünler olabilir. Bende bu işi yapayım kazanıyım dersek yanılırız. O iş bizim doğamızda olmalı ki doğal yapalım, keyif alalım. Evi makyaj malzemeleriyle dolu olan bir kadın düşünün. Her yeni ürünü alıyor. Aynı anda farklı fırçası olan 4 tane maskarası var. Makyaj trend renklerine uygun her sezon yeni ürünler alıyor. Şimdi bu kadın gidip internetten mutfak araç gereçleri satmaya başlarsa bu nasıl olur. Doğasına aykırı kaçar, keyif almaz.

Diyelim ki makyaj malzemeleri satmak yolunu seçti. Burada da hedeflediği kitlesinin ihtiyaçlarına bakması ve çok ciddi araştırma gerekiyor. Hangi kanalları kullanacak, kime hangi ürünleri satacak kısmı önemli. Buradaki en büyük ders şu. Benim gönlümdeki iş olabilir ancak eğer bana kazandırmayacak bir iş ise uğraşı olmaktan ileri gitmek. Bizim amacımız para kazanmak ve bunu yaparken de çevreye fayda yaratmak.

Kendi sevdiğim üründe diretmek

Diyelim ki bir ürün buldunuz, ya da yaptınız. Sizce harika bir ürün, acayip yaratıcı. Peki hitap etmek istediğiniz kitle kim ve bu kitle neye ihtiyaç duyuyor, sizden neyi satın alır. Bir yakınım enteresan bir yap-boz ürün üretti. Kendi buluşu. Piyasada yok. Ben çok beğendim ve farklı buldum. Götürdüğü kurumlar da çok beğendiler. Ancak bir şeyin beğenilmesi ile ticari anlamda kazanç getirmesi farklı iki konu. Bunu satabileceği mağazalar konsinye bırakmasını istedi. Hiçbiri çıkarıp da para vermedi. Gerçekten şahane bir ürün keşfedebiliriz ancak ticaretini yapamadığımız zaman o bir uğraşı olur iş olmaz. Kendi beğendiğim şeyi “hadi bunu al, bu bir şahane ürün” diyemeyiz. Demek ki işin başlangıç noktası neymiş, araştırma.

Araştırma yapmadan işe girişmek

Hedeflediğin kitle ne istiyor. Eğer internetten makyaj malzemeleri satacaksan internet satış grafiklerine bak. Ruj mu, göz kalemi mi, fondöten mi? Hangi ürünler daha çok sipariş ediliyor. Senin Güney Afrika’da keşfettiğin harika makyaj malzemeleri bizim pazara uygun mu? olabilir mi? Belki de çikolata renklilerin tercih ettiği malzeme ve renklerdir, takma tırnaklardır. Bizde hiç ilgi görmez. Ya da hedeflediğin yaş aralığının cebinden çıkabilecek rakamı doğru hesaplamak için araştırma yaptın mı? Doğru araştırma ile ortaya çıkaracağın ürünü almak için insanların kredi kartları havalarda uçmalı. Yani doğru ürün, doğru kitleyi bulduğu zaman iş kaymaklı ekmek kadayıfı halini alır. Bu bilgilere de başlamadan önce zamanımızın %75’ini araştırmaya ayırmalıyız.

Çevre ile networkü karıştırmak

Bu önemle, mütemadiyen tekrar ettiğim bir konudur. İş kontakları kurabileceğimiz toplantılara katılmak, network (iş ağı) geliştirmek. Karşılıklı gelir paylaşımı yaparak iş birliği yapabileceğimiz kişilerle tanışmamız her şeyin akışını değiştirebilir. Bir süredir ulaşmayı başaramadığımız kişilere bu toplantılarda tanıdıklarımız vasıtasıyla kolayca ulaşmamız mümkündür. Network bize iş dünyasında önümüzü açacak, karşılıklı kazandıracak kontakları paylaştığımız bir ortam hazırlar. Çevre ise; eş, dost, akraba, arkadaşlar, anne babamın yakınlarıdır. Düşünüyorum da benim anne, babam emekli ilköğretim müfettişi. Acaba hangi işi kursam çevrelerinden bana bir destek gelir. İş kurarken çevreye güvenerek hareket ederseniz sermayeyi kediye yüklersiniz. Çevre sizin ne yaptığınızı anlamaz, “Allah muvaffak etsin, sen tuttuğunu koparırsın” diye gaz vermekten başka da bir şey yapmaz. Restoran, kafe açıp eş, dost, akrabalarla doldururum diyorsan aman diyorum. Ana fikir; çevreden medet umarak iş yapmaktansa, karşılıklı fayda sağlayabileceğimiz networkümüzü geliştirmek hayrımızadır.

Düşünmek için fazla zaman harcamak

Düşünerek kafamızda yarattıklarımızla ilerleme kaydedebilir miyiz? Bize para kazandırır mı? Harekete geçip yapmaya başlamadığımızda seçtiğimiz işin ne olduğunu, kazandırma performansı, benim alacağım keyif konularını görmek mümkün olmaz. Thomas Edison demiş ki “Dahilik, %1 ilham, %99 çalışmaktır.”

2 tip girişimci vardır. Birincisi CEO tipli olanar, ikincisi de işçi arı tipli girişimciler. Tek kişilik işlerde ikisi birden olmamız gerekir.

Tek Başına olmak

Fikir ve tecrübelerinden faydalanabileceğimiz kişilerin yanımızda olması önemli. Ben her motivasyonum düştüğünde tecrübeli birilerini dinledim. Bana ilk 3 sene kazanamazsın, yılmadan devam et dediler. Neyse ki ben 1,5 yılda kazanmaya başladım. Bu destek olanlar networkümden tanıdığım girişimcilerdi. Arkadaş çevrem ‘üzme tatlı canını boş ver başka iş yaparsın” dediler. Network ve çevre arasındaki fark burada. Bu konuya tekrar önemle değiniyorum.

Tek başına kimse başarılı olamaz. Tek kişilik bir iş kurduysanız bile tedarikçileriniz, müşterilerin, servis sağlayıcılarınızda  sizin çözüm ortağınızdır. Onlardan destek almasını bilmek konusu da kritiktir.

Atla Gelişelim – At Rehberli Koçluk

Sezgisel (otantik) Liderlik

Danışanlarımız hayatın her alanından kişilerdir. Öğrenciden, iş insanına, ev hanımından, özel sektör çalışanına kadar birçok kişi benzersiz at rehberli koçluk hizmetimizden faydalanır.

Sadece dialog ile anlayamayacağımız içgörüleri atların rehberliğinde yaptığımız çalışmalarla hızlı şekilde tespit ederiz. Bu sebeple at rehberli koçluk seanslarında kısa zamanda ilerleriz. Atlar hedeflerini netleştirmek isteyen danışanlar için mükemmel eğitmenlik yaparlar. Atlar liderlik sitilimizi yansıtır, özgüven geliştirir, hedefleri netleştirmek ve aksiyon almak konularında bizi destekler.

Detaylı incele

İlginay'la Eğitimler

ATLA GELİŞELİM
At Rehberli Koçluk

Atla Tanışalım Atölyesi
2-6 ve 7-13 yaş

Çocuk Eğitimleri
7-14 yaş

İnsancıl Eğitim
İlginay'la Eğitimler

TOP